28 Şubat 2008 Perşembe

Tahinli Kurabiye



Tahinli Kurabiye iyi bilinen, çok kişinin uyguladığı lezzetli bir tarif. Ben de geçen hafta sonu çaya gelen misafirlerimize yapmıştım. Özellikle eşim tahini çok sevdiği için bu kurabiyeyi de seveceğinden emindim. Yumuşak, ağızda dağılan, bol kalorili kurabiyelerimiz oldu.

İlk başta hamuru yoğururken içerdiği yağ miktarı için endişelenmedim desem yalan olur. İçinde kabartma tozu olmamasına rağmen oldukça kabardılar, niyetim daha küçük yapmaktı ama benimkiler nerdeyse birbirine yapıştılar.

Tahinli Kurabiye

1 su bardağı tahin
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı pudra şekeri
100 g tereyağ (oda ısısında)
Aldığı kadar un (3,5 bardak kullandım)
  • Tüm malzeme karıştırılır.
  • Yumuşak kıvamlı, şekil alan bir hamur olmalı.
  • Kurabiyeler aralıklarla tepsiye dizilir.
  • 170 dereceye ısıtılmış fırında yaklaşık yarım saat, pembeleşene kadar pişirilir.
  • İyice soğuduktan sonra tepsiden alınır, sıcakken parçalanıyor.
  • Üzerine pudra şekeri serpilerek servis yapılır.

Afiyet olsun.

27 Şubat 2008 Çarşamba

Hamsi Pilavı



Hamsi pilavını Ankara'da Bahar'ı ziyarete gelen Sahure Teyze yapıp getirmişti. Daha öncede hamsi pilavı yemiştim ancak fotoğraf çekme şansım olmamıştı. Bu seferde çok iyi bir fotoğraf değil, acele ile hazırlanan sofrada telaşla çekildi ama tarifi almayı ihmal etmedim. Hamsi zamanı sona ermeden, gerçi havalar da ısındı ama, hamsili tarifleri bitireyim.

Hamsi Pilavı
  • 1,5 kg hamsi kılçıkları çıkararak ayıklanır.
  • Balıkların sırtları mısır ununa bulanır. İçleri yukarı bakacak ve kuyrukları da tepsiden sarkacak şekilde sıralanır.
  • 3 su bardağı pirinç tuzlu suda diri olacak şekilde haşlanır.
  • Tavada mısır özü yağı ve tereyağ ile 4-5 adet doğranmış soğan kavrulur.
  • 1 demet kıyılmış maydanoz soğana eklenir.
  • Dolmalık üzüm, fıstık, karabiber, pul biber, kimyon ve nane ilave edilir. Bu karışıma pirinç ilave edilip iyice karıştırılır.
  • Hazırlanan pilav balıkların üzerine yayılır. Kenarlardan sarkan balıklar üste doğru kapatılır. Ortada açık kalan kısma da mısır ununa bulanmış balıklar yerleştirilir.
  • 200 dereceye ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirilir.
Afiyet olsun.

26 Şubat 2008 Salı

Zeytinyağlı Portakallı Kereviz



Gerçeği söylemem gerekirse kerevizi sadece portakalla beraber zeytinyağlı yemek ya da yoğurtlu salata olarak tercih ediyorum. Diğer şekillerde pişince etli ya da kış türlüsü gibi, kokusu ve tadı çok baskın geliyor. Bu nedenle bizim evde sadece bu iki tarif uygulanıyor.

Benim sevmediğim ya da yiyemediğim yemekleri oğluma yedirmek için de zorlamıyorum, Yiğit genellikle sebzeleri sever, benim yiyemediğim karnabahar yemeklerini de. Yemesem bile artık oğlum için pişiriyorum.

Bugünlerde kendimi yemek pişirmeye verdim; sanırım son zamanlarda çok pasta, kurabiye yaptım, bıkkınlık gelmiş olabilir.

ANNE KEDİ'de umarım tariflerin çeşitliliği zaman içinde artar.

Zeytinyağlı Portakallı Kereviz

Malzemeler
4 kereviz
3 havuç
2 orta boy kuru soğan
1 yemek kaşığı un
1 portakal
Yarım limon suyu
1 çay bardağı su
Zeytinyağ
  1. Soğanlar yemeklik doğranır, zeytinyağında kavrulur. İçine un ilave edilir, doğranmış kerevizler, kereviz sapları ve havuçlar da eklenir. Üzerine yarım limonun suyu sıkılır.
  2. Portakal ince ince dilimlenir, tencereye eklenir. Tuz ilave edilip karıştırılarak yemeğin sulanması sağlanır.
  3. 1 çay bardağı su ilave edilip pişirilir. Soğutulup servis yapılır.
Afiyet olsun.

24 Şubat 2008 Pazar

Etli Pilav ve Karışık Meyveli Komposto



Etli pilav ve karışık meyve kompostosu Ankara'da yaptığımız, arşivde yayınlanmayı bekleyen tariflerden ikisi. Araya başka tarifler girdi, Babka'nın lezzetine dayanamayıp kendisine öncelik tanımıştım. Bu hafta sonu çaya misafirlerim vardı ama o tarifleri de daha sonraya erteleyip Ankara tariflerini bitirmek istiyorum.

Etli Pilav

Yarım kg kuşbaşı doğranmış koyun eti haşlanır. Suyu ile pilav pişirilir. Pilav demlenirken etler ilave edilir.

Pilav için ben bir ölçü pirince 1 ölçü su/et suyu tercih ediyorum ama kullandığınız pirince ve damak tadınıza göre ölçüyü değiştirebilirsiniz.


Karışık Meyveli Komposto

1 elma
1 armut
1 ayva
1,5 litre su
1 su bardağı şeker
İsteğe göre erik, kuru kayısı, sultani üzüm

  1. Meyveler yıkanır, kabukları soyulup bir tencerenin içine ufak ufak doğranır.
  2. Üzerine şeker ve su ilave edilir. Ayvalar yumuşayana kadar pişirilir, soğuk servis yapılır.
  3. Biz pişerken ayrıca derin dondurucudan erik ve kuru kayısı, üzüm de ilave ettik ama tercihinize göre koymayabilirsiniz.
Afiyet olsun.

20 Şubat 2008 Çarşamba

Babka: Kakaolu ve Cevizli Ekmek



Babka ile ilgili yazıları okuduğumdan bu yana yapmak aklımdaydı. İyi ki de yapmışım öyle güzel ve lezzetli oldu ki. Ekmek niyetine yiyemedik doğal olarak daha çok kek gibi çayın yanında ve kahvaltıda tükettik. Özellikle kakao, tarçın, portakal kabuğunun tadı baskındı ve çok güzeldi.

Babka, Paskalya ekmeği olarak ve özellikle Doğu Avrupalıların, Polonyalıların ve Amerika'ya göç etmiş Yahudi kökenli Polonyalıların ekmeği olarak biliniyor.

Biraz araştırınca Babka'nın aynı zamanda yaşlı kadın anlamına gelen "baba"nın küçültme ekiyle söyleniş şekli olduğunu ve Amerika'da her zaman pastanelerde bulunduğunu öğrendim. Bence de bu güzel ekmeği yemek için belli bir zamanı beklememek gerekir.

Hamuru ben ekmek makinemin "hamur" programında yoğurdum. Akşam yemeğini hazırlarken hamur mayalandı, yemekten sonra da içini hazırlayıp ekmeği pişirdim. Kocaman bir ekmek oldu, tahminimden çok kabardı. Eğer çikolata tadı isterseniz iç malzemeye rendelenmiş çikolata da ekleyebilirsiniz.

Babka için birçok tarif vardı. Martha Stewart'ın sitesinde ve all recipes'de tarifler var ama ben Binnur'un tarifini tercih ettim. Bu tarifte Babka'da yoğun olarak bulunan tereyağ yerine elma püresi kullanılıyor. Hamuru hazırlamadan önce daha önce kullandığım için elma püresini hazırlayıp soğuttum böylece elimin altında hazır elma püresi de oldu.

Malzemeler
1/2 kap süt
1/3 kap su
2 yumurta (hafif çırpılmış)
1/2 kap elma haşlaması
1/2 kap şeker
Yarım çay kaşığı tuz
4 kap un
2,5 çay kaşığı instant maya

İç malzeme
1/4 kap kakao
1/2 kap şeker
1 kaşık tereyağı
1/3 kap ceviz (dövülmüş)

Dış malzeme
3/4 kap şeker
1 yemek kaşığı tarçın
1 portakalın kabuğu (ince rendelenmiş)



  1. Ekmek makinesinin haznesine süt, su, hafif çırpılmış yumurtaları, şeker, elma haşlamasını ve tuzu ekledim.
  2. Sıvı malzemelerin üzerine un ve mayayı ekleyip makineye koydum, makinenin "hamur" programını seçtim. Hamur 1,5 saat sonunda hazır oldu.
  3. Hamuru unlanmış zemine alıp biraz unla tekrar yoğurdum ve oval olacak şekilde merdane ile açtım.
  4. Hamurun üzerine kakaolu karışımı yaydım ve bir kenardan başlayarak sıkıca sararak rulo yaptım.
  5. Ruloyu bükerek hafif yağlanmış ekmek kalıbına yerleştirdim. Üzerini çok az yağladım.
  6. Hamurun üzerine dış malzemeyi yayarak 170 dereceye ısıtılmış fırında pişirdim.
Afiyet olsun.

18 Şubat 2008 Pazartesi

Cibes



Hafta sonları Yiğit sporunu yaparken ben ve eşim Alsancak'ın altını üstüne getiriyoruz. Bizim içinde yürüyüş yapmak için fırsat oluyor. Pazar günleri de Alsancak Pazarını turluyoruz, güzel ve taze otları, sebzeleri, meyveleri alıyoruz.

Artık bir çok markette ege otlarının hepsi bulunuyor ama ben İzmir'in pazarlarını değişmem hiçbirine. Alışveriş yapmasam da dolaşmak çok keyiflidir. Her şey taze ve iştah açıcıdır. Evimin ve iş yerimin civarında da o kadar çok manav ve seyyar satıcı var ki canım ne zaman istese otlardan bulup alabiliyorum.

Bu hafta sonu çok soğuk olduğu için hiçbir yere gidemedik ama soframızda otlarımız eksik değildi. Sebzeleri buharlı makinede haşlamayı tercih ediyorum ama kaynar suda çok yumuşatmadan da haşlanabilir.

Malzemeler
1/2 kg cibes
Zeytinyağ
Limon

Cibesler ayıklanır, yıkanır. Kaynayan tuzlu suda veya buharlı pişiricide hafif yumuşayana kadar pişirilir. Servis tabağına alınıp üzerine zeytinyağ ve limon gezdirilir.

19.02.2008 Notu: Sevgili Ezgi ve İlker'in yorumu üzerine eklemek istedim. Cibes mevsimi Ekim ayından başlayarak Mart-Nisan aylarına kadar devam ediyor. Bu aralar İzmir pazarlarında ve sokaklarında bolca bulunuyor. Lahanalar kesildikten sonra dibinden kendi kendine çıkan filizler olduğunu biliyorum. İnternette araştırınca çok bilgi yok ama 'cücük' denilen yabani lahana olduğunu okudum. Daha fazla bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.


16 Şubat 2008 Cumartesi

Hünkar Beğendi ve Kırmızı Biberli Salata



Biraz uğraştırıcı ama çok lezzetli bir yemektir Hünkar Beğendi. Sultanlara layıktır ve gerçekten de Sultan IV. Murat için Osmanlı mutfağı aşçıları tarafından yapıldığı düşünülmektedir.

Hünkar beğendiyi ilk yaptığım zaman biraz uğraştırmıştı, özellikle patlıcanları közleyip soyma aşamaları zorlamıştı. Şimdi mutfakta daha tecrübeliyim ve derin dondurucuda her zaman közlenmiş patlıcan oluyor.

Malzemeler
500 g koyun eti, kuşbaşı doğranmış
3 domates ya da domates salçası
2 orta boy soğan
Sıvı yağ
Tuz

Beğendi Malzemeleri
5 patlıcan
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağ / zeytinyağı
1 su bardağı süt
Rendelenmiş kaşar
Tuz
  1. Koyun eti sıvı yağda suyunu çekene kadar çevrilir. Yemeklik doğranmış soğan ilave edilip kavrulur. En son küp küp doğranmış domatesler ve tuz ilave edilip pişirilir.
  2. Patlıcanlar közlenip kabukları soyulur. Patlıcan içleri doğranır.
  3. Tereyağında un sarartılmadan iki dakika kavrulur. Doğranmış patlıcanlar ilave edilir, kavrulurken süt azar azar ilave edilir. Beğendinin kıvamı istenen şekilde ayarlanır. İçine kaşar rendesi ilave edilir.
  4. Beğendi servis tabağının kenarlarına doğru konur. Sotelenmiş etler ortaya konup sıcak servis yapılır.


Kırmızı Biberli Havuç Salatası

4 havuç
2 kırmızı biber
2-3 salatalık turşusu
3-4 dal dereotu
Zeytinyağ, limon, tuz

  1. Havuçlar rendelenir. Servis tabağına alınır.
  2. Turşular ve kırmızı biber halka halka doğranır. Havuçların üzerine yerleştirilir.
  3. En üste ince kıyılmış dereotu konur.
  4. Zeytinyağ, limon ve tuz ile servis yapılıp salatanın üzerine gezdirilir.
Afiyet olsun.

14 Şubat 2008 Perşembe

14 Şubat ve Doğum Günü Pastası



14 Şubat bizim için önemli bir gün, Sevgililer Günü olduğu için değil eşimin doğum günü olduğu için. Bu sene hafif bir pasta yapmak istedim, kaç gündür aradım taradım kararsız kaldım. Sonunda kedi dili bisküvi ve frambuaz ile yapılan hafif bir pasta ortaya çıktı. Kedi dili bisküvileri bu sefer pastaneden almadım, marketlerde satılan Balocco Savoiardi kullandım. Önce kelepçeli kalıpta kenarlara kedi dillerini dizerek yapacaktım, daha önce şarlotlarda denediğim için vazgeçtim. Bu sefer baton kek kalıbı kullandım.

Biraz öncede ANNE KEDİ'nin 14 Şubat Pastasının tadına baktık ve beğendik. Pratik ve lezzetli bir pasta oldu.

Malzemeler

Kedi dili bisküvi
Frambuaz (ben yaklaşık 100-150 g kullandım)
1 poşet krem şanti
200ml süt
ayrıca kedi dillerini ıslatmak için süt

Krema malzemeleri

1 litre süt
2 yumurta
1 su bardağı toz şeker
2 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı nişasta
1 paket vanilya
  1. Baton kek kalıbının içini dışarı sarkacak şekilde strech film ile kaplayın.
  2. Krema malzemelerini tencereye alın, mikserla çırpıp muhallebi kıvamında pişirin.
  3. Muhallebinin 1/3'nü kalıbın tabanına yayın. Kremanın üzerine süte batırılmış kedi dili bisküvileri yerleştirin.
  4. Yine 1/3 kadar muhallebiyi bisküvilerin üzerine yayın. Üzerine frambuazları yerleştirin. Frambuazların üzerine de kalan muhallebiyi dökün.
  5. En üstü süte batırılmış kedi dilleri ile kapatın. Strech filmin kenardan sarkan kısımlarını bisküvilerin üzerine kapatın. 1 gece veya katılaşana kadar buzdolabında bekletin.
  6. Ertesi gün strech filmin kenarlarını açıp pastayı servis tabağına ters çevirin.
  7. 200 ml süt ile hazırlanan krem şanti ile üzerini kaplayıp istediğiniz gibi süsleyin. Ben kalpli kurabiye kalıbını pastanın üzerine batırdım. Oluşan boşluğa pasta şekeri koydum.
Afiyet olsun.


12 Şubat 2008 Salı

Mantı



Mantıyı annemle birlikte Ankara'ya ilk gittiğimiz günlerde yapmıştık. Yiğit yola çıkmadan önce anneannesinden isteyeceği yemekleri düşünmüştü. En başla etli yaprak sarması, mantı ve içli köfte vardı. Sarma ve mantıyı yapabildik ama içli köfteye vaktimiz olmadı. Annem İzmir'e geldiğinde yapıp Yiğit beye yediririz.

Mantıyı uzun zamandır kendimde yapıyorum ama 2 kişi yapmak daha kolay oldu, özellikle bükmek çok zaman gerektiriyor, annemle çabucak yapıp bitirdik.

Malzemeler

1 yumurta (pazı başına 1 tane, çok yapacaksanız yumurta sayısını arttırın)
Aldığı kadar un
tuz

İç Malzemesi

200 g kıyma
1 orta boy soğan
maydanoz
tuz, karabiber
  1. İç malzemesi için kıymaya ince doğranmış soğan, maydanoz, tuz ve karabiberi ekleyin.
  2. Hamuru su ile yoğurun. Hamur sert olmalı. Merdane ya da oklava ile unlanmış tezgah üzerinde hamurunuzu ince açın. Gerektikçe hamurun üzerine ve tezgaha un serpin.
  3. Hamuru bıçak ile küçük karelere bölün.
  4. Her bir kare parçanın üzerine kıymalı içten koyun.
  5. Kenarları karşılıklı birleştirip unlanmış tezgah ya da tepside biriktirin.
  6. Az tuzlu kaynar suya mantıları azar azar yapışmayacak şekilde atın. Ara sıra karıştırın. İyice pişip yumuşayınca suyunu süzerek tabaklara alın.
  7. Sarımsaklı yoğurt ve salçalı sos ile servis yapın. İsterseniz üzerine kuru nane, sumak ve pul biber serpin.

11 Şubat 2008 Pazartesi

Vişneli Cheesecake




Vişneli Cheesecake'i Ankara'da bizleri ve Bahar'ı ziyarete gelen arkadaşlarımız için yapmıştım. Cheesecake tarifim ANNE KEDİ'de daha önce yayınladığım Böğürtlenli Cheesecake ile aynı. Burada ölçüleri 2 misli kullandım çünkü annemin kelepçeli kalıbı benimkine göre büyüktü. İyi ki de miktarı arttırmışım yoksa çok ince olacakmış. Çiçem'in pastayı görünce tepkisi çok hoştu, fotoğrafta belli oluyor mu bilmiyorum ama dilimlerin boyu oldukça yüksekti. Vişneli Cheesecake tadan herkes tarafından çok beğenildi ben de çok mutlu oldum.

Pazar günü gelen misafirlerimiz için bir pasta daha yapmıştım ama evimiz o kadar kalabalıktı ki pastanın fotoğrafı çekilemeden dilimlendi, bitti. O da daha önce eklediğim Böğürtlenli ve Muzlu Şarlot'un çilek ve kivi ile yapılmış haliydi. Çok beğenildi ancak tekrar yaparsam ekleyebilirim.

Vişneli Cheesecake

Malzemeler

Taban 
1 paket Burçak bisküvi, 50 g tereyağ, 1 kahve fincanı süt

Krema
2 paket Labne (400 g)
1 kutu krema (200 ml)
2 yumurta (oda sıcaklığında)
3 çorba kaşığı un
1 çorba kaşığı mısır nişastası
1 su bardağı şeker
1 paket vanilya

Sos
250 gr dondurulmuş vişne
1 cup toz şeker
1 çay bardağı su
1 tatlı kaşığı nişasta
  1. 24 cm kelepçeli kalıbın içi yağlı kağıt ile kaplanır.
  2. Taban için robotta bisküviler un haline getirilir, tereyağ eklenip karıştırılır. Süt azar azar ilave edilip yumuşak karışım elde edilir. Kalıbın içine bastırılarak yerleştirilir. Diğer malzemeler hazırlanana kadar buzdolabında bekletilir.
  3. Yumurtaların sarısı ve beyazı ayrı kaplara ayrılır. Beyazlar kar gibi olana kadar iyice çırpılır.
  4. Yumurtaların sarısı, peynir ve krema iyice çırpılır. Ayrı yerde elenip karıştırılmış un, nişasta ve vanilya peynirli karışıma ilave edilip çırpılır. Şeker ilave edilip çırpılır.
  5. Köpük halindeki yumurta akları en son eklenip kaşık ile birbirine yedirilir.
  6. Bisküvi tabanın üzerine krema dökülür. 170 dereceye ısıtılmış fırında benmari usulü üzeri pembeleşene kadar pişirilir. Çatlama ve çökmeleri engellemek için fırının içinde soğutulur.
  7. Cheesecake mutlaka 1 gece buzdolabında dinlendirilir.
  8. Servisten önce vişneler şekerle birlikte robotta parçalanır. İri parçalar haline getirilen vişne sosu tencereye alınır, su ve nişasta ile birlikte pişirilir. Ilınınca cheesecake'in üzerine dökülür.
  9. Sos katılaşınca kalıptan çıkarılıp dilimlenir.

9 Şubat 2008 Cumartesi

Çiğ Köfte ve Gavurdağı Salatası


Dün akşam tatilimizi tamamlayıp İzmir'e döndük. Ankara'ya giderken de yol uzun gelmişti ama dönüşte daha çok sıkıldık. Yiğitim bir daha gündüz yolculuğu yapmama kararı aldı. Büyüklere bile zor gelirken çocukları 8 saat bir koltukta oturtmak gerçekten zor.

Bugün Bahar'ın güzel haberlerini aldım, bacağının sorunsuz, eskisi gibi olacağını duymak moralimi düzeltti. Annem de sayfaya tariflerini eklemeye başla diye hatırlatınca bilgisayarın başına oturabildim. Bu tatil tarifleri de bayram tarifleri gibi bir kenarda kalmasın, arka arkaya ekleyeyim.

Çiğ Köfte ve Gavurdağı Salatasını babam yaptı. Ben İzmir'den gelirken isteyeceklerimi kafama koymuştum, bazılarını yapabildik bazılarını da koşuşturmalarımız nedeniyle erteledik.

Çiğ köfteyi çok severim ama babamın yaptığı köfte dışında başka yerde yemem. Hem mikrobiyoloji eğitimi almış olmam hem de meslek tecrübelerim sonucu... Bizim evde de çok sık yapılmaz, özeldir. Etin alınması, dondurulması, malzemelerin özenle seçilmesi ve babamın gösterdiği özen sonucu mükemmel bir çiğ köfte ortaya çıkar.



Malzemeler
1/2 kg özel çekilmiş dana kıyma (yağsız, sinirsiz, 1-2 gün derin dondurucuda bekletilmiş)
1 kg köftelik bulgur
2 orta boy kuru soğan
Biber salçası
Domates salçası
2 limon (küçük doğranmış)
1 çay bardağı sıvı yağ
İnce doğranmış taze soğan, maydanoz, nane
Kimyon, karabiber, pul biber

  1. Geniş bir tepsiye ayıklanmış bulgur alınır. Salçalar, rendelenmiş kuru soğan ve limon eklenip iyice karışana kadar ovulur.

  2. Kıyma ilave edilir, yoğurulur.

  3. Baharatlar eklenip yoğrulmaya devam edilir. Ara sıra sıvı yağ azar azar ilave edilir. Yoğrulan köftenin içinden limon kabukları çıkarılır.

  4. Bulgur iyice yumuşayana kadar yoğrulur. İnce kıyılmış yeşillikler ilave edilip yoğrulmaya devam edilir.

  5. Köfte şekli verilip marul ve taze nane ile servis yapılır.

Gavurdağı Salatası


Babam çiğ köftenin yanına mutlaka Gavurdağı Salatasını da yapar. Bir de bol yeşillik ve lavaş olur. Salatalara nar ekşisi çok yakışıyor özellikle de bu salataya.

Salata malzemeleri

5-6 domates

2 salatalık

2-3 yeşil biber

6 dal taze soğan

1/2 demet maydanoz

1/2 demet taze nane

1/2 su bardağı ceviz

Sos malzemeleri

Zeytinyağ

Nar ekşisi

1 tatlı kaşığı biber ya da domates salçası

Sirke / limon

1 tatlı kaşığı sumak

Tüm salata malzemeleri küçük küçük doğranır. Üzerine hazırlanan sos ilave edilir.

Afiyet olsun.

5 Şubat 2008 Salı

Kaza, Kırık ve Ziyaretler


Günlerdir sayfama bir şeyler eklemek, yazmak istiyorum ama elim değmiyor. Ankara'ya tatil için geldim ama kardeşimin geçirdiği trafik kazası hepimizi çok üzdü ve sarstı. BaaR'ıma yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçerken araba çarptı, bizi çok çok üzdü. Çok şükür yine de atlattık, diz ekleminde kırık var ama atlatacak, düzelecek.


Evimiz günlerdir sevdiklerimiz, akrabalarımız, arkadaşlarımızla dolup taşıyor. Zor günlerimizde yanımızda olan, ziyaretimize gelen, gelmek isteyen herkese çok teşekkürler.



Kaza öncesi ve sonrası annemle birlikte mutfakta çok zaman geçirdik. Niyetim yaptıklarımızı biriktirmeden eklemekti ama olmadı. Canım hiç bilgisayarın başına oturmak istemedi bazen de fırsat olmadı.



Soframız, evimiz doldu taştı ama benim o acele ve telaş içinde fotoğraf çekmek aklımın ucundan bile geçmedi. Kardeşimin iyi haberlerini alınca, hayatımız normal rutinine dönmeye başlayınca ben de fotoğrafları çekebildim.


Tariflerimizi ne zaman eklerim bilmiyorum ama şimdi sadece bazılarının adını vereyim, zamanla tarifleri de yazarım.

Babamın Çiğ Köftesi
Gavurdağı Salatası
Hamsi Pilavı
Mantı
Zeytinyağlı Lahana Sarma
Piyaz
Etli Pilav
Karışık Meyve Kompostosu
Vişneli Cheesecake
Çilekli ve Kivili Şarlot