13 Şubat 2012 Pazartesi

Gülen Kestane


Bu soğuk ve karlı kış akşamlarında televizyon karşısında miskin miskin otururken sıcacık bir bardak çayın yanına kestane çok yakışıyor. Yıllardır kendimce kestane pişirme yöntemlerim oldu. Ben daha çok yanmaz tavada ya da fırında pişirmeyi tercih ederim, haşlamayı pek sevmem. Kestane pişirmenin püf noktası kestaneleri enlemesine çizip, en az yarım saat (mümkünse 1 saat) soğuk suda bekletmek. Suyu süzülen kestaneler tavaya ya da fırın tepsisine alıp kestaneler kızarıp, kabukları ayrılana kadar pişirilir.

Gülen kestaneleri Actifry ile yapmak iserseniz suyunu süzdükten sonra 20-25 dakika (yarım kg kestane için)  pişirebilirsiniz.

Bu hafta sonu miskinliği bırakıp Devlet Tiyatrolarının Kantocu Müzikalini izledik, çok eğlendik, çok beğendik. Ankaralılara tavsiye edilir.


1920’lerin İstanbul’u… Bir yanda Ankara’da kurulacak Cumhuriyet’in ayak sesleri, diğer yanda İstanbul Direklerarası’nda bir tiyatro kumpanyasından yükselen çalgı sesleri, ‘kanto’ melodileri, piyeslerden uçuşan replikler… Bu renkli cümbüşün ortasında genç bir kız … Takma adla sahneye çıkan bir Kantocu. Verjin. Sahneye aşık. Bir de ‘Mustafa Kemalci ‘ sevgilisi Cemil’e. Ama hayat işte… Her büyük aşkta olduğu gibi, Verjin’in ‘vuslat’ının da önüne engeller çıkarıyor. Ama hayat işte… Engelleri ortadan kaldıran güzel sürprizlere de gebe… Yeter ki umut olsun yürekte… 

Neşeli şarkılarıyla Kantocu’lar! Melodramlar, Tragedyalar! Devirleri kapanmış Tuluatçılar! Çığırtkanlar! Komik-i şehirler! Dansçılar, Çalgıcılar! İyiler, Kötüler! Çatışmalar! Kaçaklar! Sırlar! Ve Aşıklar! Tekmil-i birden hepsi bu kumpanyada… 
Verjin’in muhteşem hikayesi ‘Kantocu’da başlıyoooor!


2 perde 2 saat

Yazan: Haldun DORMEN

Yöneten: Haldun DORMEN


2 yorum:

Bir Dilim Düş dedi ki...

:)))

Sevgiler,
Evren

ANNEMİNELİ dedi ki...

Ne güzel etkinliklere katılıyorsunuz..Kestaneye bende hastayım, çok severim, güzel bilgilere teşekkürlerrr...